AMB, Fed’den ayrışarak olası faiz indirimlerinin sinyalini verdi

 AMB, Fed’den ayrışarak olası faiz indirimlerinin sinyalini verdi

Yatırımcılar, ABD Merkez Bankası’nın politikasını gevşetme olasılığını azaltan son ABD enflasyon verilerine rağmen, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu yıl faiz oranlarını düşürmesi yönündeki beklentilerini koruyor. ECB, Perşembe günü faiz indirimlerine başlamaya hazır olduğunu belirtirken, Başkan Christine Lagarde bankanın kararlarının Fed’in eylemlerinden ziyade kendi veri analizine dayandığını vurguladı.

Lagarde, bazı ECB politika yapıcılarının Perşembe günü itibariyle para politikasının gevşetilmesinden yana olduğunu ve bankanın Haziran ayı ekonomik görünümünün enflasyonun düştüğünü göstermesi halinde faiz indirimini değerlendirebileceğini belirtti. Bu yaklaşım, küresel piyasaları etkileyen ve Amerikan ekonomisinin gücünü vurgulayan güçlü ABD enflasyon rakamlarıyla tezat oluşturarak ECB’nin güvercin tutumunu yansıtıyor. Buna karşılık, Euro Bölgesi’nde enflasyonda hızlı bir soğuma ve ekonomik performansta yavaşlama yaşanıyor.

Çarşamba günü tahvil piyasasında yaşanan satışlara rağmen, yatırımcılar ECB’nin Haziran ayında faiz indirimine gitme olasılığını %75’in üzerinde görüyor; bu oran ABD enflasyonunun açıklanmasından önce görülen %90’lık orandan biraz daha düşük. Piyasa katılımcıları 2024 yılı sonuna kadar ECB’nin yaklaşık 75 baz puanlık faiz indirimine gideceğini öngörüyor ki bu da bir önceki beklenti olan 90 baz puana kıyasla düşüş anlamına geliyor.

Bunun tam aksine, Federal Rezerv’in beklenen ilk faiz indirimi için zaman çizelgesi Haziran’dan Eylül’e kaymıştır ve yatırımcılar şimdi yıl sonuna kadar sadece 40 baz puanlık indirim öngörmektedir, bu da son ABD verilerinden önce beklenen yaklaşık 70 baz puandan bir azalmadır. Benzer şekilde, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ilişkin beklentiler de azaltıldı ve bu durum ECB’nin diğer merkez bankalarından önce hareket edeceğine dair inancın güçlendiğini gösteriyor.

ECB ve Fed’in faiz döngüleri arasındaki ayrışma, Çarşamba günü 210 baz puanın üzerine çıkarak 2019’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaşan 10 yıllık ABD ve Alman devlet tahvili getirileri arasındaki genişleyen farkın da gösterdiği gibi daha belirgin hale geliyor. Bu fark genellikle sadece Fed ve ECB’nin politika patikaları önemli ölçüde farklılaştığında 200 baz puanın üzerinde kalıyor.

ICE BofA endekslerine göre, Euro bölgesi devlet tahvilleri bu yıl ABD Hazine tahvillerindeki %2,8’lik kayba kıyasla %1,3’lük bir kayıpla ABD’deki benzerlerinden daha iyi performans gösterdi. Euro bölgesi için bir gösterge olan Almanya’nın 10 yıllık tahvilinin getirisi bu yıl yaklaşık 40 baz puan artarak ABD getirilerinde görülen 70 baz puanlık artıştan daha az yükseldi.

Euro Perşembe günü baskı altında kalarak son iki ayın en düşük seviyesi olan 1,0706 dolara geriledi ve ABD enflasyon verilerinin ardından doların güçlenmesiyle Çarşamba günü son bir yılın en büyük günlük düşüşünü yaşadı. Analistler, özellikle petrol fiyatlarının yükselmeye devam etmesi halinde zayıflayan Euro’nun Euro bölgesi enflasyonunu destekleyebileceğini ancak bunun ECB’yi faiz indiriminden caydırmasının beklenmediğini belirtiyor.

Yatırımcılar şu anda Temmuz ayında ECB’nin yeni bir faiz indirimine gitme olasılığını %20 olarak görüyor ve bu oran ABD enflasyon raporu öncesindeki %50’lik olasılıktan daha düşük. Bazı kaynaklar, ABD verilerinin ardından ECB politika yapıcıları arasında Temmuz ayında faiz indirimine ara verilmesi görüşünün güçlendiğini belirtiyor.

State Street Global Advisors SPDR ETF şirketi kıdemli sabit gelir stratejisti Jason Simpson, Fed’in faiz indirimlerini ertelemesi halinde, bunun ECB’yi kendi faiz indirimi stratejisinde dikkatli olmaya sevk edebileceğini belirtti.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap