İsviçre, Credit Suisse anlaşması sonrası UBS için daha sıkı sermaye kurallarını zorunlu kılıyor

 İsviçre, Credit Suisse anlaşması sonrası UBS için daha sıkı sermaye kurallarını zorunlu kılıyor

İsviçre hükümeti, diğer üç büyük banka ile birlikte UBS’nin de daha sıkı sermaye gerekliliklerine tabi olacağını açıkladı. İsviçre ekonomisini korumak üzere tasarlanan bu hamle, geçen yıl UBS ve Credit Suisse arasında gerçekleşen önemli birleşmenin ardından geldi.

İsviçre hükümeti, 22 uygulanabilir tedbir içeren 209 sayfalık ayrıntılı bir set sundu ancak sermaye gereksinimi artışının kapsamını belirtmedi.

Önerilen değişiklikler, özellikle bankanın mevcut büyüklüğünü ve yapısını koruması ya da büyütmesi halinde, UBS için önemli olarak görülüyor. Hükümetin Credit Suisse’i UBS tarafından devralması, 2007-2009 mali krizinden bu yana türünün en büyük birleşmesine işaret eden önemli bir olaydı.

İsviçre hükümeti, 2025 yılının ilk yarısı için planlanan iki paket ile bu önlemleri hızlı bir şekilde uygulamayı planlamaktadır. Paketlerden biri hükümet tarafından yürürlüğe konulabilecek yönetmelik düzeyinde değişiklikler içerirken, diğeri parlamento incelemesine tabi olacak.

UBS’nin şu anda yaklaşık 1.7 trilyon dolar olan bilançosu, İsviçre’nin yıllık ekonomik çıktısının iki katı büyüklüğünde ve bankanın ülkenin finansal sistemi üzerindeki önemli etkisini vurguluyor.

Hükümet, iflas eden bir bankanın geçici olarak kamu mülkiyetine geçmesine izin verecek mevzuatı değerlendirmeyi reddetti. Rapor bunun yerine, İsviçre piyasa düzenleyicisi FINMA’nın yetkilerinin arttırılmasını, sermaye ek yüklerinin uygulanmasını ve iştiraklerin mali durumlarının iyileştirilmesini öneriyor.

Hükümetin yaklaşımı, sermaye gerekliliklerinde genel bir artıştan kaçınmayı, bunun yerine sistemik olarak önemli bankaları güçlendirmek ve şeffaflığı artırmak için hedeflenen önlemlere odaklanmayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım aynı zamanda karmaşık yapılara sahip bankalar için bile bir kriz sırasında netlik ve esneklik sağlamayı amaçlamaktadır.

İsviçre’de bankacılık uygulamalarına yönelik incelemelerin arttığı bir ortamda hükümet, kamu fonlarının kullanıldığı bir banka kurtarması durumunda parlamentonun alt kanadının bu tür tedbirlere verdiği desteği yineleyerek ikramiyeler için geri alma hükümleri de düşünüyor.

Artırılmış sermaye gerekliliklerinin UBS üzerindeki etkisi halen değerlendirme aşamasında olup, analistler bankanın riskleri azaltmak için milyarlarca dolar daha temin etmesi gerekebileceğini öne sürmektedir. Yine de, Credit Suisse’in çöküşüne ilişkin bir parlamento soruşturması sonuçlandığında, 2024’ün sonuna doğru beklenen tam etki netleşecek.

IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar UBS ve Credit Suisse birleşmesi ve bunun sonuçları konusunda endişelerini dile getirdiler. Finansal İstikrar Kurulu (FSB) da UBS’nin potansiyel başarısızlığının yarattığı riskler konusunda uyarıda bulunmuş ve birleşmenin bu yıl içinde tamamlanmasının ardından UBS’nin küresel sistemik öneme sahip bankalar arasındaki sıralamasını yeniden değerlendirmeyi planlamaktadır. Sıralamadaki yukarı yönlü bir revizyon daha da yüksek sermaye taleplerine yol açabilir.

İsviçre alt meclisi daha önce sistemik olarak ilgili bankalar için varlıkların %15’i oranında bir kaldıraç oranı talep etmişti ki bu oran AB, ABD ve İngiltere’deki oranlardan önemli ölçüde daha yüksek. Buna rağmen analistler, halihazırda %14,5’lik adi öz sermaye oranı ve %4,7’lik kaldıraç oranına sahip olan UBS için bu kadar katı gereklilikler öngörmemektedir.

Hükümet, İsviçre’deki tek küresel sistemik öneme sahip banka olmaya devam eden UBS başta olmak üzere, sistemik öneme sahip bankalar için hedefe yönelik tedbirlere duyulan ihtiyacı vurgulamıştır. Artan sermaye gerekliliklerinin UBS’nin bilançosunu küçültmesine ve potansiyel olarak kredi kullanılabilirliğini azaltmasına yol açabileceği yönünde spekülasyonlar var.

UBS yöneticileri, aşırı sıkı sermaye gerekliliklerinin tüketicileri olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu ve bankanın, Maliye Bakanı Karin Keller-Sutter’in geçen yıl belirttiği gibi, rekabetçi sonuçları göz önünde bulundurmaları için yetkililere lobi yaptığı bildirildi.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap