“Deprem bölgesinden DASK’a 215 bin hasar başvurusu geldi”

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Lideri Mehmet Akif Eroğlu, yaptığı açıklamada, sigorta dalı olarak tüm risk hesaplamaları için çeşitli modellemeler yaptıklarını kaydederek, konut, ticari ve gibisi alanlarda bu modellemelerden yararlandıklarını söyledi.

Mehmet Akif Eroğlu, “İnanın bizim yaptığımız modellemelerin çok çok ve kat kat üzerinde bir afetle karşı karşıyayız. Gerçekten çok çok büyük bir felaket. Bundan ötürü da hepimize kolaylıklar diliyorum. Bu türlü büyük ve geniş coğrafyada olan bir felakette sigortayı düzenleyen ve denetleyen kurum olan SEDDK olarak biz de önceliğimizi ve odağımızı, sigortalılarımızın hak ve menfaatlerini muhafazaya ayırdık ve tüm çalışmalarımızı bu istikamette tamamladık” diye konuştu.

Poliçe vadeleri uzatıldı, prim ödeme günü 8 Mayıs’a uzatıldı

DASK ile birlikte sarsıntının birinci gününden itibaren sigortalıların teminat açığı oluşmaması için çeşitli tedbirler aldıklarını lisana getiren Eroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu kapsamda DASK’ın yaptığı faaliyetlerinde bilhassa düşündüğümüz şu oldu: Orada çok fevkalâde bir durum var, can kaygısına düşmüş vatandaşımız. Münasebetiyle poliçesi bittiği vakit onu yenilemeyle uğraşmasın, bunu düşünmesin. Ya da işte tahsilatla uğraşmasın. Zira sigorta bölümünde, poliçelere tahsilat olmadığı vakit iptaller kelam konusu olabiliyor. Hasebiyle aldığımız birinci önlem 6 Şubat, sarsıntının olduğu günden itibaren OHAL periyodu boyunca yani 8 Mayıs’a kadarki tüm vadesi biten poliçelerin vadelerini otomatik olarak uzattık. Münasebetiyle vatandaşımızın teminatsız kalmasını birinci adımda önledik. İkinci adımda tekrar bunlara ait tahsilatları da 8 Mayıs’a kadar öteledik. Yani vatandaşımız doğal ki prim ödemek isterse ödeyebilir lakin şayet ödeme durumu yoksa tahsilat olmadan da tüm poliçe vadelerimizi 8 Mayıs’a kadar uzattık.”

“Zorunlu trafik sigortalarında gecikme cezasını mayısa kadar kaldırdık”

SEDDK Lideri Eroğlu, bu devirde bilhassa zarurî trafik sigortasında gecikme cezasını kaldırdıklarını belirterek, acentelerin orada çalışma kaidelerinin oluşmadığını düşünerek statik IP uygulamasını askıya alarak tüm Türkiye’den poliçe kesme imkânı getirdiklerini söyledi.

Keza yeni poliçelerde vatandaşın tahsilatla uğraşmaması için tahsilatını mayıs ayına ertelediklerini lisana getiren Eroğlu, “Zorunlu trafik sigortasında da asgarî birinci tahsilat mayıs ayında olmak üzere 6 taksit uygulaması getirdik. Büsbütün maksadımız buradan sigortalının hak ve menfaatlerini korumaktı. Bunun da sigortalılarımızın açıkçası rahatlattığını düşünüyoruz.” formunda konuştu.

“Konut ve araçlarda teminatlar ödenmeye başlandı”

Mehmet Akif Eroğlu, zelzelenin birinci anından itibaren DASK ile yakın çalıştıklarını kaydederek, şu bilgileri verdi:

“Şu anda o bölgede 1 milyon 129 bin DASK poliçesi var. Toplam 2 milyon 150 bin civarında konut var o bölgede ve bunun yaklaşık yüzde 50’si sigortalı. DASK birinci 24 saatte çabucak hasar tespit yapıp tazminat ödemeye başladı. Bu da yeniden DASK için değerli bir şey. DASK’ın Ankara’da inanılmaz durum ve süreklilik merkezi var. Bilhassa bu İstanbul’da tasarlanmadı. Zira İstanbul zelzelesi de beklendiği için bir ofis halinde düzenlendi. Birinci günden itibaren DASK idaresi harikulâde süreklilik merkezine gitti. Acil hareket masasını kurduk ve kriz oradan yürütmeyi DASK ile birlikte devam ettik. Çabucak süratlice hasar tespit çalışmalarını tamamlamaya ve ödeme yapmaya başladık. Bilhassa ağır hasar ve büsbütün yıkılmış konutlar için hiç bekletmeden DASK kurumumuz tazminat ödemeye başladı.”

Eroğlu, bölgedeki 2 milyon 150 bin civarında konutun yanı sıra 3 milyon 150 bin araç bulunduğunu belirterek, sigorta dalının bunlarla ilgili teminatını ödemeye başladığını vurguladı.

“DASK için beklediğimiz müracaat sayısı 600 bin”

SEDDK Lideri Eroğlu, bölgedeki DASK poliçesine sahip konut sayısının 1 milyon 129 bin olduğunu kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:

“Rakamlar daima değişiyor lakin son aldığım datalara nazaran 215 bin adet hasar duyurusunda bulunuldu DASK için. Felaketin büyüklüğünü anlamak bakımından şunu söyleyeyim: DASK 2000’de kuruldu. 20 yılda toplam DASK’ın açılmış evrak sayısı 115 bin adet. Mesela Elazığ’da yakın vakitte bir sarsıntı oldu orada açılan evrak sayısı 30 bin adet. Orada ödenen sayı yaklaşık 35 milyon TL civarındaydı. Toplamda DASK’ın 20 yılda ödediği sayı 1,5 milyar lira. Bu zelzelede yani 10 ili vuran ve ‘asrın felaketi’ dediğimiz zelzeledeki varsayımı beklediğimiz belge sayısı 600 bin adet. Hasebiyle buradaki hasar ödemeleri olağan ki milyarlara ulaşacaktır.”

Konutların yüzde 20’si yangın sigortalı, araçların yüzde 17’si kaskolu

Mehmet Akif Eroğlu, zelzele sonrası DASK için müracaat yoğunluğu yaşandığını, sarsıntı bölgesi dışındaki vilayetlerde birinci 24 saatte 50 bin müracaat yapıldığını, toplamda ise 200 bin poliçe artışı olduğunu söyledi.

Deprem ülkesi Türkiye’de sigortalılık oranının artırılması gerektiğini, her iki konuttan birisinin sigortasının bulunmadığını lisana getiren Eroğlu, “Bugün ortalama bir DASK poliçesi 300 lira civarında. 100 metrekare için söyleyelim. Verdiği teminat 300 bin lira, üst limit olan 640 bin liraya kadar çıkabiliyor. Birinci derece sarsıntı bölgesinde bile en fazla 600 liraya kadar çıkabiliyor. Yani 500-600 liralık bir poliçeyle 600 bin liralık bir teminat alma durumunuz var. En riskli bölge için konuşuyorum. Bu sayı Konya’ya gittiğinizde 100 TL’ye, Ankara’da 250 TL’ye düşüyor. Münasebetiyle kesinlikle vatandaşlarımızın da DASK poliçesini yaptırmaları lazım” diye konuştu.

Eroğlu, sigortanın süratli bir nakit akışı sağladığı için hem devletin yükünü aldığını hem de vatandaşı rahatlattığını söyledi.

DASK’ın en temel inşaat maliyetini karşıladığını lisana getiren Eroğlu, “Sigortalılarımız, vatandaşlarımız kendi konutunun inşaat maliyetlerinin daha yüksek olduğunu düşünüyorsa, bir de özel bölümde acentelerimiz marifetiyle ihtiyari yangın dediğimiz ek zelzele teminatı da alabilir. Bu durumda aslında alınan para bayağı yükselmiş oluyor. Yani DASK’tan aldığınız kadar özel daldan alma bahtınız var. Zelzele bölgesindeki 2 milyon 150 bin konut için ihtiyari sigorta oranı yüzde 20. Yeniden otomobilleri görüyorsunuz. Enkaz altında otomobiller ulusal servet. Hepsi pert oldu. Oradaki sigortalık oranı (kasko) yüzde 17. Hasebiyle aslında bu felaketi de fırsat bilip vatandaşlarımızın sigorta konusunda biraz daha hassasiyet göstermelerini tavsiye ederim. Çok uygun primlerle teminat alabilirler.” sözlerini kullandı.

Eroğlu, şu anda DASK’ı olan vatandaşların poliçesinde yazan metrekare ile konutlarının metrekaresini mukayese etmesini isteyerek, orada bir eksik bulunmaması gerektiğini vurguladı.

“TARSİM’den 70-80 milyon TL ödeme bekliyoruz”

SEDDK Lideri Eroğlu, sigortacılık açısından bölgede konut, insan ve araçların yanı sıra bitkilerin ve hayvan varlığının da bulunduğunu belirterek, onlar için de sarsıntı ödemeleri yapılabildiğini söyledi.

Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) hasar ödemelerine ait bilgi veren Eroğlu, OHAL bölgesinde 2 milyon adet küçükbaş ve büyükbaş hayvanın, yaklaşık 4,5 dekar seranın, 6 milyon kanatlı kümes hayvanlarının, arıların ve bitkisel eserlerin bulunduğunu, bunların tamamının TARSİM kapsamında sarsıntı teminatına girebildiğini anlattı.

Eroğlu, TARSİM’in bitkisel tarafta 84 eksperle, hayvancılık tarafında da 90’dan fazla veterinerle alanda olduğunu belirterek, “Eksper faaliyetlerinin şu anda yüzde 50’si tamamlandı. 3 milyon TL’lik bir ödeme yapıldı bugüne kadar lakin 33 milyon liralık da muallak dediğimiz bir karşılık ayrıldı. Yani yüzde 50’si 36 milyon TL olduğuna nazaran TARSİM’den 70-80 milyon TL’lik ödeme bekliyoruz. Orada da çok süratli bir biçimde TARSİM kurumumuz alanda ve ihbarları alıp süratlice ödemeleri gerçekleştiriyor” diye konuştu.

“Deprem riski nedeniyle kasko yapılmaması ihtimal dahilinde değil”

SEDDK Lideri Eroğlu, zelzele riski nedeniyle kasko yapılmadığına ait şikayetlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine, sigorta bölümünün riski yönetmek için varlığını sürdürdüğünü söyledi.

Amaçlarının aslında bu riskleri yönetmek ve risklerin teminatını vermek olduğunu lisana getiren Eroğlu, şöyle devam etti:

“Bu gülünç bir şey. Risk olmazsa biz niçin varız? İkincisi Türkiye zati sarsıntı bölgesi. Siz artık OHAL bölgesindeki 10 vilayette sigorta şu anda esasen harika bir durum kelam konusu. Onun dışındaki vilayetler için bu türlü bir şeyi konuştuğunuz vakit esasen her tarafta sarsıntı riski var. O vakit Türkiye’deki sigorta şirketlerinin dükkanı kapatıp gitmesi lazım. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Fakat yeniden de şöyle söz edeyim. Bu türlü bir durum var ise SEDDK’ya ve CİMER’e müracaat yapsınlar otorite olarak gerekli önlemleri süratlice alırız. Lakin bunu çok imkan ve ihtimal dahilinde ve gerçekçi görmüyorum.”

Eroğlu, trafik sigortasının sarsıntı teminatını ödemediğini, kasko poliçesinin bu tıp anlarda devreye girdiğini anımsatarak, “Şu anda o bölgedeki 3 milyon 150 bin aracın yalnızca yüzde 17’si kaskolu. Şu ana kadar ödenen hasarlarla ve ayrılan karşılıklarla oradaki hasarın 1 milyar TL olmasını bekliyoruz. 1 milyar TL’lik bir karşılık ayrıldı” diye konuştu.

O bölgedeki ticari fabrikalar ve iş yerleri ile ilgili de sigorta müdafaasının bulunduğunu aktaran Eroğlu, “Onlarla ilgili de iş durması, kar kaybı ve fizikî ziyanlarla alakalı da çalışmalarımız var. Kesimimizle yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 12 milyar liralık bir maliyetin de oradan gelmesini bekliyoruz. Yani kaskoya 1 milyar lira, ticari iş yerleri için de 12 milyar lira olmak üzere bölümümüz 13 milyar liralık karşılık ayırmış durumda. Süratlice hasar tespit yapıp ödemelere başlıyoruz.” sözlerini kullandı.

Hayat sigortasında tazminat ödemesi beklentisi 850 milyon TL

Mehmet Akif Eroğlu, hayat sigortası ve kişisel emeklilik hususlarına işaret ederek, sarsıntı bölgesinde 1 milyon 700 bin kişinin hayat sigortasının bulunduğunu, bunun toplam teminatının 234 milyar TL olduğunu, 850 milyon TL’lik bir tazminat ödemesi yapılacağını beklediklerini söyledi.

Sadece hayatını kaybedenlerle ilgili değil yaralılar için maluliyetin de kelam konusu olduğunu ve hayat sigortasının maluliyeti de kapsadığını kaydederek, “Ancak orada maliyet durumu çok muhakkak olmadığı için varsayımı bir sayı vermek nitekim sıkıntı. Ferdî emeklilik noktasında da 25 milyar liralık bir fonun oluştuğu bir bölge. Şayet bu bölgede ferdî emeklilik iştirakçimizin vefatı kelam hususuysa burada çabucak bunun tespitiyle bir arada varislerine ödeme yapılabiliyor” diyerek kelamlarını noktaladı.