Uluslararası Para Fonu (IMF) dünyanın dört bir yanındaki ülkelere bir uyarıda bulunarak, benzeri görülmemiş sayıda ulusal seçimin yapılacağı bir yılda mali kısıtlama çağrısında bulundu. IMF’ye göre 2024 yılı, dünya nüfusunun yarısından fazlasını barındıran 88 ülkenin sandık başına gideceği, tarihteki en önemli seçim döngüsüne tanıklık ediyor.
Hükümetler geleneksel olarak seçmenlere hitap etmek için harcamaları arttırıp vergileri azalttığından, bu seçimler kamu maliyesi için benzersiz bir zorluk teşkil etmektedir. IMF’nin yeni Mali Gözlem yayını bu eğilimi vurgulayarak, ‘Büyük Seçim Yılı’ olarak adlandırdığı dönemde bütçe aşımı riskinin arttığını vurguladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde başkanlık seçimleri Kasım ayında yapılacak, Hindistan’da ise seçim süreci bu ay içinde başlayacak. Tayvan, Portekiz, Rusya ve Türkiye de bu yıl seçimlerini gerçekleştirmiş olan ülkeler arasında yer alıyor.
IMF, seçim yıllarında bütçe açıklarının seçim olmayan yıllara kıyasla GSYH’nin ortalama yüzde 0,4’ü oranında tahminleri aştığını belirtmiştir. Bu endişe, yavaşlayan büyüme beklentileri ve sürekli yüksek faiz oranlarının çoğu ekonomi için mevcut mali alanı sınırladığı mevcut ekonomik iklimle daha da artmaktadır.
Salı günü IMF, hem 2024 hem de 2025 için 2023 büyüme oranını yansıtan %3,2’lik istikrarlı bir küresel reel GSYH büyüme oranı tahmininde bulundu. Yine de, Çarşamba günü sunulan mali görünüm, birçok ülkenin önemli borç ve mali açıklarla boğuşmasına rağmen, son altı ayda küresel ekonomide bir iyileşme olduğunu gösterdi. Bu sorunlar, yüksek faiz oranları ve orta vadeli büyüme beklentilerinin daha az iyimser olması nedeniyle daha da kötüleşmektedir.
Raporda ayrıca, ABD hariç gelişmiş ekonomilerin salgın öncesi seviyelere göre yüzde 3 puan daha fazla harcama yaptığı, Çin hariç yükselen piyasa ekonomilerinin ise yüzde 2 puan daha fazla harcama yaptığı belirtilmiştir.
Küresel kamu borcu 2023 yılında GSYH’nin %93’üne ulaşarak pandemi öncesine kıyasla yaklaşık yüzde 9 puan artarken, ABD ve Çin sırasıyla yüzde 2 ve 6 puanın üzerinde artışla borç seviyelerindeki artışa öncülük ediyor.
IMF, ülkelerin enerji sübvansiyonları gibi pandemi dönemi destek tedbirlerini aşamalı olarak kaldırmaya başlamalarını ve özellikle ülke riskinin yüksek olduğu yerlerde mali tamponları yeniden inşa etmelerini tavsiye etti. Kurum, en savunmasız nüfuslar için koruma sağlarken artan harcamaları frenlemeyi amaçlayan politika reformlarını savundu.
Yaşlanan nüfusa sahip gelişmiş ekonomiler için IMF, harcama baskılarını yönetmek üzere sağlık ve emeklilik programlarında reformlar yapılmasını önerdi. Ayrıca, bu ekonomilerin gelir vergisi sistemi içinde aşırı şirket karlarını hedef alarak gelirlerini artırabilecekleri önerisinde bulunmuştur.
Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler için IMF, vergi sistemlerinin iyileştirilmesi, vergi tabanlarının genişletilmesi ve kurumsal kapasitenin arttırılması yoluyla vergi gelirlerinin arttırılabileceğini ve bunun da GSYH’nin %9’una kadar ek bir gelir sağlayabileceğini düşünmektedir.
IMF, açıkların azaltılması yönünde kararlı adımlar atılmaması halinde, birçok ülkede kamu borcunun artmaya devam edebileceği uyarısında bulunarak, küresel kamu borcunun 2029 yılına kadar GSYH’nin %99’una ulaşabileceği tahmininde bulundu. Bu artışın özellikle kamu borcunun tarihi zirveleri aşması beklenen Çin ve ABD’den kaynaklanması bekleniyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli