Küresel iş dünyası liderleri bu hafta Davos’ta yıllık Dünya Ekonomik Forumu (WEF) için bir araya gelirken, Oxfam tarafından hazırlanan yeni bir rapor servet eşitsizliğindeki çarpıcı artışa dikkat çekiyor. Yoksullukla mücadele grubu, dünyanın en zengin beş bireyinin kolektif servetinin 2020’den bu yana 869 milyar dolara yükseldiğini ve bu süre zarfında iki kattan fazla arttığını ortaya koydu. Buna karşılık Oxfam’ın bulguları, beş milyar insanın mali refahında düşüş yaşandığını gösteriyor.
Pazartesi günü açıklanan rapor, şu anda dünyanın en büyük on şirketinden yedisini ağırlıklı olarak yöneten veya önemli hisselere sahip olan milyarderlerin artan etkisini vurguluyor. Oxfam, hükümetlerin şirket hakimiyetini engellemek için kararlı adımlar atmasını savunuyor. Önerilen önlemler arasında tekellerin dağıtılması, aşırı kâr ve servete vergi uygulanması ve geleneksel hissedar kontrolüne alternatif olarak çalışan sahipliği modellerinin teşvik edilmesi yer alıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Bankası gibi kuruluşların yanı sıra Forbes’un yıllık zenginler listesinden elde edilen veriler, önde gelen 148 şirketin 1.8 trilyon dolar kar elde ettiğini göstermektedir. Bu rakam üç yıllık ortalamaya göre yüzde 52’lik bir artışı temsil etmekte olup, enflasyon nedeniyle milyonlarca kişinin reel ücretlerinin azaldığı bir hayat pahalılığı krizinin ortasında hissedarlara önemli miktarda temettü dağıtılmıştır.
Oxfam International’ın geçici İcra Direktörü Amitabh Behar, “Bu eşitsizlik tesadüf değil; milyarder sınıfı, şirketlerin herkesin zararına olacak şekilde kendilerine daha fazla zenginlik sağlamasını temin ediyor” dedi. Rapor, WEF tarafından desteklenen ve şirketlerin kar maksimizasyonunun yanı sıra daha geniş toplumsal hedeflere hizmet etmesini öngören “paydaş kapitalizmi” idealleriyle keskin bir tezat oluşturduğunun altını çiziyor.
İlk beş milyarderin servetindeki dramatik artış, Tesla (NASDAQ:TSLA) CEO’su Elon Musk, LVMH’den Bernard Arnault, Amazon’dan (NASDAQ:AMZN) Jeff Bezos, Oracle’ın (NYSE:ORCL) kurucu ortağı Larry Ellison ve yatırımcı Warren Buffett gibi kişilerin varlıklarındaki önemli artışa bağlanıyor.
Ayrıca Oxfam’ın araştırması, dünya genelinde yaklaşık 800 milyon işçinin ücretlerinin son iki yılda enflasyona ayak uyduramadığını ortaya koymuştur. Bu ücret durgunluğu, işçi başına yıllık 25 günlük gelire eşdeğer ortalama bir kayıp anlamına geliyor. Rapor ayrıca, dünyanın en büyük 1.600 şirketinden yalnızca %0,4’ünün çalışanlarının ve tedarik zincirlerinde yer alanların geçimlik bir ücret almasını sağlamayı taahhüt ettiğini vurgulamaktadır.
Oxfam tarafından sunulan bulgular, özellikle dünya ekonomik zorluklar ve artan yaşam maliyetleriyle boğuşurken, ultra zenginler ile daha geniş nüfus arasındaki artan eşitsizliğe dikkat çekiyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli