Federal Rezerv’in faiz oranlarını kademeli olarak artırdığı sıkı para politikası, enflasyonu yüzde dokuzun üzerindeki zirvesinden yüzde üç civarına indirmeyi başarmıştır. Bu simetrik düşüş, Şubat ve Mart 2021 arasındaki bir dönemden başlayarak 2022’nin ortalarına kadar uzanan iki aynı on altı aylık aralıkta ortaya çıkmıştır. Yükselişten önce ilk enflasyon oranı yüzde ikinin biraz altındaydı.
Ağustos ve Eylül 2022 arasında enflasyonist baskıların en yüksek olduğu dönemde, tahvil piyasası, yatırımcıların Federal Rezerv’in parasal sıkılaştırma beklentisini yansıtan, kısa vadeli getirilerin uzun vadeli tahvillerin getirilerini aştığı alışılmadık bir olay yaşadı. Bu tersine dönüş, döviz piyasalarının ani fiyat seviyesi artışlarından ziyade beklenen politika değişikliklerine tepki vermesi nedeniyle DXY endeksinde önemli bir yükselişle aynı zamana denk geldi.
Başkan Jerome Powell liderliğindeki Federal Rezerv, Mart 2021’den itibaren faiz oranlarını sıfıra yakın seviyelerden yarım puan artırmaya başladı. Faiz oranlarını ayarlayarak arz koşullarına odaklanan bu yaklaşım, hem ithalat fiyatlarının yükselmesine hem de yerli para biriminin yabancı para birimlerine göre aşırı değerlenmesine neden oldu. Ancak, toplam para arzı ve ekonomik çıktı gibi kritik talep yönlü faktörlere aynı ölçüde dikkat edilmediği görülmektedir. Özellikle Mart-Nisan 2022 döneminde M2 para arzı göstergesi yüksek enflasyon oranının altına düşmüş, ancak enflasyonun yüzde sekizin üzerinde seyretmesi nedeniyle M1’i aşmıştır.
Bu önlemler, ekonomi için önemli bir zorluk teşkil eden yüksek enflasyonla mücadelede çok önemli olmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli