Hayatımızın bir parçası haline gelen kuyumculuk mesleğinde kullanılan kavramlara ne kadar hakimiz? Kuyumculuk terimleri sözlüğü size bu sektörde kullanılan tüm kavramları sunmak için hazırlandı.
-A-
Ag: Gümüşün kimyasal simgesi
Agat Taşı: Koyu renkli sert bir taş.
Ağartma: Altın gümüş eşyaların sulandırılmış sülfirik asit (Zaç Yağı) içerisinde temizlenip oksitlerinden arındırılması.
Ajur: Altın veya gümüş levhaların üzerine yapılan motiflerde kıl testere ile lüzumsuz yerlerin boşaltılarak kafeslerin açılması işlemidir.
Akışkanlık: Erimiş alaşımın kalıba iyi akabilme ve kalıbın tam şeklini alabilme özelliğini gösteren karmaşık özellik. Genellikle, aşırı ısıyla ve oksitlenme olmadığında artar. Çok çeşitli deneysel döküm test parçaları tarafından değerlendirilir.
Alafranga: Mıhlamacılıkta altı açık çeşitli yuvalara taş takma tekniği.
Alametifarika: Ürün üstünde ürünü yapan veya satan kişi veya kurumun kimliğini belirten işaret patent.
Alaşım, Alaşım Yapmak: İki ya da daha fazla sayıda metalin, bileşen metallerin ayrı ayrı olduğundan daha iyi ya da daha dengeli özelliklere sahip olacak şekilde genellikle bir arada eritilerek oluşturulmuş bileşimi.
Alaturka: Mıhlama işlmelerinde, taşın foyalı kabara içine sıvama tekniği ile yerleştirilmesi.
Alçı: Erimiş altın alaşım elde edilmesi ve modelin tam ayrıntılı olarak kopyalanması için, hızlı-çöken silis cürufu ve bağlayıcının (etil silisat ya da asit fosfat), form elde etmek için plastik ya da mum model tarafına dökülüp yakıldığı refrakter kalıp.
Alefi: Elmasın pırlanta kesiminde tabla üzerinde oluşan fasetlere verilen isim.
Alman Gümüşü: Bakır, birinç ve %20-25 oranında çinko alaşımı.
Amalgam: Metallerin cıva ile yaptığı alaşım.
Amyant: Altın-gümüş objelerin üzerine konularak kaynak işlemlerinin yapıldığı yanmaz kağıt.
Amonyak: Azot ve hidrojen bileşimi, keskin kokulu bir gaz. Kir ve yağ sökücü olarak kullanılır.
Ana Metal: Altın, gümüş ve platin grubu metaller dışındaki hemen tüm metaller (örneğin; bakır, nikel, çinko). Ancak, alaşım bir araya getirme ya da kaplama yapılan değerli metallerle de ilişkilidir.
Anot: Elektro kaplama,elektroformlama, elektroliz işleminde metal temin eden pozitif elektrot.
Anti-Eritken Madde: Bir takım alanlarının kaplanması için kullanılan ve kaynağın ıslanmasını ve akmasını önleyen bir bileşik.
Astar: Külçe altın veya metal levhalarının silindirde inceltilerek işlenmeye hazır hale gelmiş hali
Aşırı Isı: Döküm sırasında akışkanlık kazanması için bir metalin ya da sıvılaşmış bir alaşımın erime noktasının üzerindeki ekstra sıcaklık marjıdır ve erimiş metalin vaktinden önce donmaksızın kalıbı doldurmasını mümkün kılar.
Au: Altının kimyasal simgesi
Ayar (Karat): Metalin kendi cinsinden saflık derecesinin matematiksel ifadesi.
Ayrıca, değerli taşların ağırlık birimidir.
Ayar Damgalama: Altın, gümüş ve platin parçalarının saflığının belirtilmesi için, İngiltere Ayar Damgalama Yasasına tabi UK altın ayarlama (analiz) dairesi tarafından damgalanması, ancak diğer ülkelerde genellikle gayri-resmi ayar damgalamaya başvurulmaktadır.
Ayar Kontrolü: Değerli metal karışımlarının saflığının belirlenmesi için değerli metal alaşımının, külçe, ingot, döküm ürünlerinin ve özellikle altın takıların analizi.
Ayar Taşı Suyu: Küçük işlemden doğan çizik, sıyrık, eğe izleri ve ateş lekelerinin giderilmesi için kullanılan doğal, yumuşak kayağantaşı. 2 mm ile 25 mm arasında değişen küçük çubuklar halinde tedarik edilebilir. Suya batırılarak el eğesi gibi, genellikle pomzadan sonra ve cilalamadan önce kullanılır.
-B-
Baget: Değerli taşların dikdörtgen prizma halinde kesilmiş şekli.
Bağlantı Kaynağı (Yada Sızdırmaz Kaynak): Elektronik bir kontrol aygıtıyla sıralanan nokta kaynakların üst üste bindirilmesiyle kesintisiz sızdırmaz kaynak oluşturan art arda gerçekleştirilen nokta kaynak uygulaması; tek nokta kaynakta olduğu gibi, elektrotlar çubuk değil, disk olabilir.
Başlık/Uç (Şalümoyla Kaynatma): Alev çapını kontrol eden gaz/oksijen karışımı çıkışının türünü (başlık-karışık ya da enjeksiyon-karışık) ve büyüklüğünü açıklar. Gaz hızı, alev uzunluğunu kontrol eder.
Başlık: Başa konulan süs eşyası, tepelik.
Besleme: Döküm katılaştıkça meydana gelen büzülmenin telafi edilmesi için, döküm yolu, döküm ağızlarından erimiş durgun metalin döküm kalıplarına beslenmesi için gereken işlem. Ağırlıktan kaynaklanabilir, aksi takdirde basınçlı olabilir. Beslemenin yetersiz olması, poroziteye ve çekilme boşluğu kusurlarına yol açar.
Beşibiryerde: Sarrafiye ürünü. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait, beş altın lira gramına eşit altın paranın halk arasındaki ismi.
Beyaz Radyasyon: Tayfın görülebilir ışık aralığında bulunan, dalgaboyu karışık radyasyon (sözgelimi 400-750 nm). Bu radyasyon bazı dalga boyu tepe değerlerini (renk şeritleri) içerebilir, ayrıca kızılötesi ve morötesi radyasyonla da ilişkilidir.
Bezel: Elmasın pırlanta kesiminde tabla üzerinde oluşturulan en büyük yüzeyli sekiz fasetin adı.
Bezeme: Süsleme, dekore etme.
Bileği Taşı: Çelik kalemlerin ağzının keskinleştirildiği dikdörtgen prizma şeklinde sert taş.
Bileşim Çubukları: Eriyebilir çubuklar, cilalama tekerlerine, cilalama derilerine uygulanır; mum ya da sabun bağlı ince öğütülmüş oksitlerden yapılır. Renkler, olası oksit ve kesme gücünü göstermektedir.
Bor Nitrit: Pırlantaya yakın sertlikte ve 1900 °C üzerinde kararlı, son derece yüksek basınç ve sıcaklıklarda üretilen kızıl kara küp taneleri. Özellikle, elmas ile reaksiyon sorun olduğunda kaplanmış yapışkan madde olarak kullanılır.
Boraks: Teneker diye bilinen boraks, kimyada sodyum tetraborat diye geçer. Kuyumcular kaynak yaparken alevin hararetini arttırmak ve kaynaklanacak kısmın yağ ve oksitlerden arınması için temizleyici özelliklerinden yararlanırlar. Kaynak işleminin vazgeçilmez malzemesidir.
Boşaltma: Mıhlama işleminde kullanılan yarım yuvarlak uçlu çelik kalem.
Bronz: Bakır ve çinko alaşımıdır. Bakır, pirinç, çinko alaşımına da aynı ad verilir.
Brose: Takılarda matlaştırma amaçlı aşındırıcı sert keçe.
Broş: Süs iğnesi olarak kullanılan takı.
Buharla Lehimleme: Kuyumculukta kaynak oluşturmada kullanılan katkı maddesi.
-C-
Cd: Kadmiyumun simgesi
Cevahir: Arapça’da cevherin çoğul hali. Elmas yakut gibi değerli taşlardan üretilmiş mücevher.
Cilalama: Genellikle zımparadan sonra, perdah tozu cilalayıcı bileşenleriyle dolu fırça ya da döner tekerler kullanılarak metale parlaklığın kazandırıldığı son bitirme aşaması.
Cimar: Yüksek ayarla üretilmiş takılara antik görüntü ve mat has rengi kazandıran kaplama tekniği. Güherçile, sodyum klorürlü su ile karıştırılır. Kaplama yapılacak bu obje bu eriğiye batırılarak işlem tamamlanmış olur.
Cu: Bakır’ın kimyasal simgesi.
Cüruf: Eritilen maddenin boraks, karbonat ve nişadırla temizlenmesinden sonra kalan ramatlık artığı. Kal sistemiyle geri dönüşüm sonrası oluşan posa.
-Ç-
Çapak: Santrifüj veya kum döküm esnasında taşan ve dökülen parçaların ek yerlerindeki fazlalıklara denir.
Çapla: Mıhlayıcılıkta kullanılan düz ağızlı çelik kalem.
Çekme: Zımbanın levhayı bir kalıptan iterek geçirdiği, ancak, levhanın çevresinin radyal çekmenin engelleneceği şekilde sınırlandırıldığı bir levha presleme işlemi. Oluşan şekil, zımbanın çevresine çekilir.
Çentik: Testerenin açtığı gerçek yarık ya da kanal; ayrıca, malzemenin kesme genişliği ve hacmi de maden talaşı haline getirilir.
Çırak: Sanata meraklı, aydınlatılması gereken kabiliyeti keşfedilmiş çocuk.
Çift: Küçük maşa görünümünde tezgah ve kaynak işlemlerinde kullanılan kuyumcu aleti.
Çörüşme: Isıl işlem ve kaynak işlemlerinde, maddenin fiziki görünümünün bozularak pürüzlü hale gelmesi.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli