Asya ülkeleri, güçlenen ABD doları, G10 merkez bankaları arasında farklılaşan politikalar ve Japon yeninin değerindeki önemli düşüş gibi zorluklarla yüzleşirken, potansiyel bir dizi para birimi değer kaybının eşiğinde bulunuyor. Japonya’nın mali otoriteleri tarafından karşı konulmayan yendeki düşüş, bölgedeki diğer para birimleri üzerinde rekabet baskısı yaratmıştır.
Küresel tedarik zincirlerinin ve üretimin karmaşıklığı nedeniyle daha zayıf bir para birimi artık ekonomik büyüme için tek strateji olmasa da, özellikle ihracat rekabetçiliğinin uzun bir geçmişe sahip olduğu Asya’da bir faktör olmaya devam etmektedir. ABD’nin bu yıl birden fazla faiz indirimine gitme olasılığının azalmasıyla birlikte, doların hakimiyeti Asya’da bir sıkışmaya neden oluyor.
G10 merkez bankaları arasındaki farklı para politikaları bu durumu daha da kötüleştiriyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell Salı günü faiz indirimleri için eşiğin yükseldiğini belirtirken, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde yakın zamanda faiz indirimine gidileceğini ima etti. Geçtiğimiz ay İsviçre Ulusal Bankası faiz oranlarını düşürerek Fed’in duruşundan saptı.
Yen’in değer kaybetmesi Japonya için avantajlı olmuş ve 2023/24 mali yılında büyümesine tahmini 1,4 puan katkı sağlamıştır. Yen bu yıl Çin yuanı karşısında %7, ABD doları karşısında ise %9 değer kaybederek her ikisi karşısında da son 30 yılın en düşük seviyelerine ulaştı ve Güney Kore wonu karşısında son 16 yılın en düşük seviyesine yaklaştı.
Çin yuanı, reel efektif döviz kuru bazında güçlü olsa da, geçen Temmuz ayında gördüğü son on yılın en düşük seviyesinden hala uzak değil. Bu durum Pekin’in ABD ile olan olumsuz ticaret etkilerini Avrupa ve diğer Asya ülkeleriyle ticaret yaparak dengelemeye çalışabileceğini gösteriyor.
Üçte ikisi ara mallarda olmak üzere kıtanın toplam ticaretinin yaklaşık %60’ını oluşturan Asya içindeki ticaret, Asya ekonomilerinin karşılıklı bağımlılığını artırarak sınır ötesi ticarette döviz kuru gücünü daha az anlaşılır hale getirmiştir. Bu birbirine bağlılık aynı zamanda ABD’nin Çin’le olan ticaretinde doğrudan ticaretten daha dolaylı ticaret bağlantılarına doğru bir kaymaya işaret etmektedir.
Rekabetçi kur devalüasyonları potansiyeline rağmen, 1990’ların sonlarında Asya’da yaşanan kur çalkantılarına benzer bir krizin yaşanması olası görülmemektedir. Yine de yükselen dolar ve beraberinde getirdiği ekonomik baskılar Asya ekonomileri tarafından görmezden gelinemez.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli