-D-
Daldırma: Duvarın kendi kalınlığını doldurmasına izin verilen boru-çekme türü (mandrel çekmenin aksine). Genellikle, gerçek duvar kalınlığı artar.
Derece: Pimlerle birbirine bağlanan dişi erkek çerçeve.
Derin Çekme: Derin presleme işlemi; zımba, levhayı kalıptan iter ve levhanın kenarının yarıçaptan kontrollü basınç altında çekilmesine neden olur; böylece nispeten derin şekiller oluşturur. Boru oluşturma işleminin başlatılması için kullanılabilir.
Derin Kalem: Kafkas kalemi de denilen bu stil, zemini oyularak motifleri kabartılan bir mücevher bezeme tekniği.
Dekupaj: Dökümden, işlemeden ya da genellikle kaynaklamadan sonra, seyreltik asit ya da dekapaj banyosuna daldırılma yoluyla, yüzeydeki oksitlerin ve eritken maddelerin metalden çözülerek atılması işlemi.
Diamantin: Elmas tozundan değil, kireçlenmiş alüminyumdan yapılmış cilalama tozu.
Divanhane: Osmanlı döneminin yüzük modası. Ortası tektaş, kenarları elmaslarla çevrili büyük boy yüzüklere verilen isim.
Dolap: Takının cila öncesi bilye ve iğnelerle parlatılması işlemi.
Domlama (Kertme):Kubbeli bir çukur oluşturmak için blok halinde eş küresel oyuk içerisine küre uçlu keskiyle levha ya da dairenin çekiçlenmesi. Kırpma sonrası, iki eş kubbe içi boş bir küre oluşturacak şekilde lehimlenebilir.
Döküm Tanesi: Küçük parçalar ya da taneler oluşturmak için, erimiş maddenin yavaş yavaş suya dökülerek küçük çakıl taşı büyüklüğünde parçalara bölünerek eritme ve alaşım yapıını kolaylaştıracak şekilde hazırlanan metal ya da alaşımlar. Kesilmiş hurda levhaları, yeniden-eritmenin daha kolaylaştırılması için tane haline getirilebilir.
Döküme elverişlilik: Bir alaşımın eriyebilme, kalıba dökülebilme, yeterli akışkanlığı sağlayabilme, kalıp boşluğunun tam şeklini alabilme ve çatlamadan kalıptan çıkarılabilme özelliği. Tek, basit bir testle ölçülebilmesi zordur.
Döner Döküm: Erimiş madenin, döner kolun ortaya yakın kısmından çevredeki kalıbın içerisine enjekte edilmesi için merkezkaç gücünden yararlanılan döküm yöntemi. Kollar, helezoni yay biçiminde ya da elektrikli olabilir, genellikle, erimiş madde sıcaklığıyla tetiklenen döküme hazır sinyal ayarının alınmasıyla çalışır.
Dövme/Dövme Blok: Çeşitli genişlik ve derinlikte D-Bölme olukların kesildiği çelik bloklar. Boru bölme yapımına başlandığında şeritlerin sivri oluk şeklinde çekiçlenmesi ya da bölme ya da çubuk bölmelerin ayarlanması için kullanılır.
Dövülebilirlik: Aşırı işlem sertleşmesi ve çatlama olmaksızın, yoğun olarak çekiçlenebilme ya da haddelenebilme (yuvarlanabilme) özelliği. Dövülebilirlik, genellikle sıcaklıkla birlikte artar.
Dürtme: Mıhlama işlemlerinde kullanılan yuvarlak uçlu çelik kalem.
-E-
Elektroformlama: Özel olarak formüle edilen elektro-kaplama çözeltileri kullanılarak elektrikle iletilen biçimle alt damarlar (katod) üzerindeki metal tortu (çökelme). Parça duvarı, alt damarın çıkarılmasına izin verecek kalınlıktadır. Bu parça, daha sonra, altın takı bileşeni olarak kullanılabilir.
Elektrolit: Suda elektrik akımını ileten çözeltiler oluşturan madde.
Elektroliz: Elektrik enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşmesi esnasında meydana gelen işlem. Maddelerinin elektrik yardımıyla ayrıştırılması.
Engele: Mıhlama işleminde kullanılan, üçgen ağızlı çelik kalem.
-F-
Faset: Pırlantanın yüzeylerine verilen isim.
Filigran (Telkari): Altın- gümüş metal üzerine yine ince yassı metal tellerden belli süs ve bezeklerin yapılmasıdır. Bu teller düz, zikzak burmalı, spiral ve örgülü olabilir. Telkari diye bilinen bu teknikle vav, kake diye isimler alırlar.
Fire: İşlenme anında meydana gelen metal kayıpları.
Füsur: Genellikle yuvarlak ve küre biçiminde, metale taş yuvası açma ve pürüz temizleme işleminde kullanılan freze uçları.
-G-
Gemoloji: Değerli taş bilimi.
Gemolojist: Değerli taş bilimiyle uğraşan uzman kişi.
Gısbit: Mıhlama işlemi sırasında oluşan maden talaşı.
Grafit: Ametal, toz karbon.
Granülasyon: Altın ve gümüşten yapılmış çok küçük küreciklerin dekoratif tarzda dizilmelerinden meydana gelen işlem.
Grippe: Değerli taşlarda “eski kesim” olarak bilinen taş kesim şekli.
Gursun: Altın-gümüş zemin üstüne vurma işlemiyle halkalar oluşturularak yapılan kumlama tekniğinde, tığ kalınlığında ucu oyuk çelik zımba.
Güherçile: Barut.
Güverse: Altın ve gümüşten yapılan minyatür kürecik.
-H-
Hadde: Büyükten küçüğe delikleri numara numara küçülen teli çekerek inceltmede kullanılan çelik alet.
Hakkak: Çelik kalemlerle metal üzerine yazı yazan kalemkar.
Halhal: Ayakbileğine takılan zilli süs eşyası. Ayak bileziği.
Hamlaç: Üfleme borusu. Şalümonun L şeklinde alev çıkaran ayarlı boru kısmı.
Hanut: İşyeri dışındaki kişilere, getirdikleri müşterilerin alışverişlerinden verilen yüzde. Komisyon.
Hap: Altın ve gümüş içi boş top ve bu toplardan oluşan süzme tekdüze takı.
Heştek: Metal parçalarla yarım yuvarlak, küre ve taş yuvası yapımında kullanılan çeşitli boylarda yarım yuvarlak oyukları olan demir alet.
Hurda: Üertim sırasında işlemdışı kalmış toz, parça ve madenler ve kullanım değerini yitirmiş, eritilerek işleme sokulacak takılar.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli